26 Ekim 2014 Pazar

uzun bir aradan sonra MERHABA!

Uzun zamandır yazmıyorum. Yazmak gerek, biraz iç dökmek...

Güzel günler geçirdim yazmadigim zamanlarda. Bayram yaptım, bayramın ennnn güzel yanı halamın kaymağını yediğim kahvaltiydi! Tatile gittim kuma bastım.

Hayati yaşadım.

Yeni okulumdan memnunum.  Çok kalabalık bir öğretmen kadrosu var dolayısıyla insan kendine uygun birilerini mutlaka buluyor. 7 tane öğrencim var. Malum, özel eğitim sınıfı. Ama iyi öğrenciler. Seviyorum onları bir bir. Kimi el bebek gül bebekken evinde, kimi için zor hayat. Okulda,  evimizdeki el bebek gül bebeklikleri ve zor hayatları kapının dışında bırakıyoruz, hepimiz bir oluyoruz. Dersimizi yapıyoruz, oyunumuzu oynuyoruz, resimlerimizi boyayıp şarkılarımızı söylüyoruz.

Beraber çalıştığım öğretmen arkadaşımı ilk gördüğümde kendisiyle anlaşamayacagımı düşünmüş,  hayırlısı olsun deyip çalışmaya başlamıştım ama yanılmışım, gayet iyi anlaşıyoruz.

Insana ihtiyaç duyup da, kimseye ulaşamadığım zamanlar oldu. Etrafımda bir sürü insan olmasına, dostum dediklerim olmasına rağmen,  bir tas çorba isteyebileceğim kimsenin olmadığını da gördüm. Bırakın gece duyduğum ihtiyaca cevap vereceğini umduğum birilerinin olmasını,  gündüz ihtiyaç duyduğumda bile cevap alamadım. "Aaa dostum bi ihtiyacın olunca söyle çekinme,  çok samimi ve ciddiyim bu konuda bak" cümlesinin samimiyetini ve ciddiyetini gördüm. Çok üzüldüm ve-l hasıl. Hayal kırıklığı yaşadım.

Annemi özledim bu durumda. Kendimi çok garip hissettim. Tuhaf manasinda garip değil, gariban manasında garip. Başka şeyleri bahane edip ağladım.

Aglamalarima başka şeyleri bahane edişim pek yoktur. Derdim neyse söylerim. Ama derdimi soylemeye cekindigimde bahane ederim.

Kızımı özledim. Hayatta hiçbir şeyi özlemedigim kadar çok özledim. Güzelliğini hatırlamak,  güzel hallerini düşünmek, -elimde olmadan yaptığım- büyüdüğünü hayal etmek beni çok mutlu ediyor. Oturdugum yerde hayal kuruyorum. 1 yaşını geçmiş,  evin icinde dolaşan,  yaramazliklar yapan, ellerinin izini her yere bırakan,  agzinin suyunu akitan, ayakta durmaya çalışırken dengesini kaybedip poposunun uzerine oturan bir Zeynepcik. Boyle hayal kurma konusunda korkularim var, Allah muhafaza abartıp yanlış düşüncelere kapilabilirim. Dolayısıyla kendimi kontrol ediyorum tabikide :)

Bir arkadaşım doğum yaptı. Onunla sevindim. Bir arkadaşımın daha hamile olduğunu öğrendim bir daha sevindim. Kendim için zaten sevincliyim.

Uzun zamandır mide şikayetlerim nedeniyle çok fazla mutfağa girmiyorum. Dolayısıyla kek de yapmıyorum. Mutfağa giremedigimden mi, kek yapmaya ruhum yonelmediginden mi bilmiyorum asıl sebebi. Mide rahatsızlığım bir şeylerle pür dikkat ilgilenmemi engellediginden etamin de yapamıyorum.

Bol bol, instagram arkadaşlarımdan bazilariyla kurdugumuz whatsapp grubumuzda vakit geçiriyorum. Yazıyoruz paylaşıyoruz dostlugumuzu pekistiriyoruz. Onları çoook seviyorum.

Başka bir paylaşıma erişmek duası ve umuduyla hoşçakalınnn! :)