22 Ağustos 2014 Cuma

Hayırdır inşallah

Funda beni rüyasında görmüş.
Kucağımda mavi bir kundağa sarılı erkek bebekle kapısını çalmışım.
''Bak sana kimi getirdim'' demişim.
Yüzüm mutluluktan ışıl ışıl parlıyormuş;
bembeyazmışım...

Hayırlısı diyorum inşallah!

14 Ağustos 2014 Perşembe

ders, dua, kâr...




Bugün bir vesile ile buradaydim. Icine girmedim ama bir sure bahçesinde bekledim. Sadece bir kac saat. Ve bu sure zarfinda o kadar cok şey gördüm ki, halimize sonsuz şükür!

Bir kadinla konuştum. Bebeği engelliydi. Samsun Carşamba'dan geliyormuş. Gunlerdir burdaymis engelli 2 yasindaki.kiziyla. ustelik yalnizlar. Bebegi dogdugunda beyin ölümü gerceklesmis ve 21 gun o şekilde kalmış anlattigina gore. 21. Gun birden tepki vermis ve uyanmis ama engelli kalmis. Anne karnindayken annenin ictigi tiroid ilaclari nedeniyle bebekte tiroid hastasi. Birkac ay once pankreas zehirlenmesi gecirdiginden beri oturmuyormus da bebek. Baska bir suru hastalik saydi. Bebekte epilepsi varmis. Yeni dogdugunda sakinlestirici diye uyku ilaci vermisler doktorlar ve bebel aylarca gunde 3 kez uyku ilaci almis bilmeden. Sonra baska bir doktorun uyarmasiyla ogrenmisler gercegi. "Biz bebegimizi hep uyuyacak zannediyorduk" diyir anne. 2 yasinda olmasına ragmen sadece mama yiyyor ve onu da kusuyormus surekli. Eşin de buradadir dedim, hayir dedi. Ilk bebekleri anne karninda kanser olup 2 gunlukken vefat edince ve arkadan da bu bebeklerinde bu sorunlari yasayinca eşi sinir hastasi olmuş. Eşim gelemiyor, o memlekette dedi. Burada ucuz bir otelde kaliyormus geceleri.

Baska bir bebek gordum. 23 gunluk. 21 gun hastanede yatmis doğduktan sonra. 2 gundur de hastanelerde geziyorlar. Surekli birileri baska birilerine sevk ediyorlarmis iki gundur ve sonunda burdaymislar. Bebegin sorunu kan sekerinin dusmesi.

Bir cocuk da 1 bucuk yasinda. Erkek bu seferki. Avazi coktiginca agliyor. Karin agrisi var. Annesi kussun diye bekliyor doktorlar kussun oyle getir demisler. Meger cocukta bagirsak dugumlenmesi varmis. Biz anneyle konusurken cocuk hooop cikardi. E benim ust bas da accik nasibini aldi bu rahatlamadan :) olsun, yeterki o rahatlasin.

Bir baska cocuk, yemek yiyemediginden karnindan besleniyormus.  Ayrintiya anne girmeyince ben de sornadim.

Daha biiiir suru vak'a. Surekli caresiz ve agzi duali bir suru anne baba. Doktorlarin gozlerinin icine bakıyorlar. Cimlerde otrup zamanin gecmesini bekleyen ve bir simidi paylasan insanlar. Allah hepsine yardim etsin. Hepsine acil şifalar versin.  Ne denir bilemiyor insan...

Bir de baktim ki bir teyze kucagunda bir yumak tasiyor. Minnacik bie bebek var belli. Ama o kadar minik ve oyle sarilmis ki bir yumak gibi. Baktim, o da bakti. Gulumsedik. Duraksar gibi oldu. Ben de bakabilir miyim diye atiliverdim kalkip ayaga.. bak tabi dedi acti yuzunu. Aman Allahim o ne guzellik o ne masumiyet! 20 gunluk daha dedi. Hasta mi yoksa dedim, hasta degil ama kontrol edildi dedi. Hasta degilse koklayabilir miuim diye bir an refleksle sordum. Kokla dedi teyzem de. Egildim bir saniyeden bile daha az, sadece bir kisa nefesle kokladim battaniyesinden, kiyamadim daha fazla yaklasmaya ve cekildim. Allah razi olsun o teyzeden. Nasil da ozlemisim yeni dogan kokusunu. Nasil da guzel kokuyordu...

Bütün gun biraz bosuna bekledigim hastane bahcesinde aslinda bosuna beklememis oldum. Biraz ders aldim, biraz dua ettim, bir de bir kisa nefeslik de olsa kâr...

Not: bence bu hastanenin en cok calisani bahceyi temizleyen amca. Gorecek olursaniz kendisini bir kolaya gelsin temennisini esirgemeyin ondan. Herkes icerde klimalar altindayken ve hatta bazi memurlar hastalara nezaket dersi verirken, o disarda etrafa kusan insanlarin geride biraktiklarini buyuk bir saygi ve titizlikle temizliyor, aman amca boşver denildiğinde isine daha cok sariliyor ve başından boynundan akan terin tum omuzlarini bir islak sal gibi ortmesine aldirmiyor...

6 Ağustos 2014 Çarşamba

tebdil-i mekanda ferahlık vardır

     Ankara'ya geldiğimden beri aynı okulda çalışıyorum. 3 yıldır yani. Şimdi ya nasip diyerek bir başka okula tayin istedim. Yalnızca bir okul vardı kendi okulumdan başka çalışmak isteyeceğim, sadece onu seçtim. Aslında okul hakkında hiçbir fikrim yok. İsteme sebebim lokasyon. Olursa olur olmazsa olmaz diyerek başvuru yaptım... Hayırlıysa olsun dedim, inşallah hayırlıymış ki oldu. 
     Arada sırada tazelenmek gerek. Her konuda olduğu gibi mekan tazelemek de iyidir.

     İnşallah orada beni güzel insanlar ve güzel günler bekliyordur.

1 Ağustos 2014 Cuma

Günler...

Merhaba

Bloğa son yazışımdan beri bir kaç post yazdım. Bir hikaye, bir doğum günü yazısı, bir süreç, bir iç döküş...

Her yazdığını yayınlayamıyor insan. Bazen herkes değil sadece bazıları bilsin istiyor. Bazen bazılarına bile cesaret edemiyor.

Ama yazmadan, paylaşmadan da olmuyor. Içinde kalsin istemiyor insan. Kusmak ister gibi. Bazen sevinci. Bazen kederi, bazen de bir arkadaşa bahsedercesine sıradan anlari...

son yazımdan sonra iki doğum günü ve bir bayram geçirdim.

24 Temmuz, kuzumun doğum günüydü. Meleğim, dünyalar güzelim! Hayatın gerçek manasını bana öğreten ve idrak ettiren öğretmen. O kadar okul oku, o kadar yaşa ve gör ama gelsin bir küçük bebek öğretsin sana gerçekleri! Gerçek aşkı, gerçek mutluluğu, gerçek kederi... 24 Temmuz hayatımın ennnnn güzel günü. Saat 19.18 itibariyle kucağımda 49 cm. 2650 gr. bir melek. Uykusuz, heyecan ve merak dolu ilk gece. Kimseye hissettirmeden içimden içimden tüm gün kutladım onun doğum gününü. Hayal kurup kafamda milyon film çevirip... Cennet bahçesinde 1 yaşında bir Zeynep koştu mutluluk dolu. Hep gülen bembeyaz yüzü, uzun kirpikleri, güzel bakışlarıyla cıvıl cıvıl.






Sonra bayram. Mubarek Ramazan ayı sonrası inşallah hakettigimiz bir bayram. Ailemin yanına gittim. Büyüklerin ellerinden Küçüklerin gözlerinden öptüm, dualar aldım ve döndüm. Bursa'ya kadar gitmişken Funda'yı da görmeden olmazdı.  Onu da yeni evinde ziyaret ettim. Özlem giderdik bir nebze...



Beni balkondan uğurlarken...


Sonra 31 Temmuz, benim doğum günüm. Ayrıntılı bir gün olmadı sadece bir akşam yemeği. Çok da özel gün kutlaması beklemiyorum, çünkü bizim için her gün özel...

Bugünlük bu kadar yeter... sağlıcakla kalın :)