11 Ocak 2017 Çarşamba

bir şeyler söylemek istiyorum.

Anneanne, babaanne, dedeler, baba, ve diğer yakın bireyler anneye destek olmak, yardımcı olmak için varlar.
Varolsunlar.. Allah razı olsun. 

Elbette büyükler arada fikir verecekler, önerilerde bulunacaklar. Ama ısrar etmek ya da annenin yerine kararlar almak olamaz kimsenin üslubu. 
Bırakın cahilde olsa, anne  bildiği gibi, içinden geldiği gibi yapsın. 

Bir bebeğin, bir çocuğun her konuda tüm sorumluluğu yasalar önünde bile annede. Annenin bebeğini kaybetmesi üzerine acısı tazeyken bile karakola anne çağırılır; başka kimse aranmaz... 

Anne yanlış yapabilir, eksik yapabilir. Bunlar annenin anneliğini güçlendirir. 

Annelik, artı ya da eksi; eksik ya da gedik; doğru ya da yanlış içgüdülerle  yola çıkılan; yolun sonuna doğru öğrenilen ve hep öğrenilmeye devam edilen bir serüven. Çocuğa bir şey kaybettirmez. 

Çocuk öyle ya da böyle büyüyor ve büyüyecek. Sokakta nice çocuk zor şartlarda hayatta kalırken sıcacık evde bir şeyleri aksayan çocuğa hiçbir şey olmaz. Hele ki annesinden kaynaklıysa. 
Annenin vurduğu yerde gül biter, ben bunu tecrübe ettim daha çocukken. 

Sadece annesi çocuğun annesidir. 
Anneanne anneannedir. Babaanne babaannedir. Teyze teyzedir. Hala haladır. 
Sadece annesi annedir. 
Herkes çocuğun yanındaki yerini bilmeli. Kimse kimsenin rolünü ne uygulamada ne de sözde üstlenmemeli. 
Çocuğun bir tane annesi vardır. Birinci anne ikinci anne diye bir şey yoktur. 
Aksi davranışlar ya saygısızlıktandır; ya psikolojik bir sorun olduğunun göstergesidir.
 Bazen her ikisi de olabilir -ki bu çok tehlikelidir. 

Anneye destek olmak, anneye yardımcı olmak kimseye annelik vasfını vermez.

Son olarak;
Çocuğumun annesi yalnızca benim. Bu bir kıskançlık değil, çocuğumla özel alanımı koruma içgüdüsüdür. 
Eğer beni anlamak istiyorsanız, annesinin yanında yavru bir kediyi ya da köpeği ve hatta bir civcivi sevmeyi deneyin.

Sevgi ve saygı ile...