22 Ekim 2015 Perşembe

Başlıksız

Eski fotoğraflarıma bakıyorum. 2013 yılı 5 ekim tarihi öncesine... Düşünüyorum, hayal etmeye-hatırlamaya çalışıyorum. Yavrusunu kaybetmiş bir anne olmadan önce nasıldı hayat diye... Neler hissediyordum, Nasıl yaşıyordum, neler yapıyordum, hiç böyle bir şeyle karşılaşmayı aklediyor muydum¿ nerden bilebilirdim ki?

Kim kondurur kendisine acıyı...?


İnsan denen varlık nankör, küstah, bencil. Hep başkalarının başına gelir kötü şeyler sanıyor.
Başkalarının başlarından gelip geçen şeyleri kendine yakıştıramıyor.
Ah kibir...
Hayır kibirli olmuş olmayı kabul etmiyorum, bendeki o değildi.
Ama evet, Tanrı'ya karşı küstahtım, belki bir nebze de nankör. Her şaşkın kul gibi...

Hala bakıyorum o fotoğraflara. Özeniyorum o günlerin gamsızlığına. O Tuba'yı kıskanıyorum. Kıymetini bilmediği için kızıyorum da. Bir bilse o pervasızlıklarının sonu gelecek, bedeli ağır olacak bir bilse...
Bir bilse bir sabah uyandığında dünyası başına yıkılacak bir bilse...
Bir bilse hiçbir şey onun elinde ve kontrolünde değil, haybeye tüm yaşam çırpınışları, haybeye kontrol manyaklığı...


Zor, ama hala içimde kızım. O başka bir boyutta, donuk bir Zamanda yaşıyor, bekliyor. Büyümüyor, yaprak kıpırdamıyor, saniyeler ilerlemiyor. Yani zihnimdeki tasavvuru böyle onun gittiği yerin. Orda sabit bekleyişte. Gün gelecek dokunabileceğim ona. Günahkar ve cehennem ehli de olsam, karşılaşmama ve bir Hasbihal etmeme izin verilecek. Ama şimdi bekliyor hiçbir üzüntü yaşamadan.
O üzülmesin, ölüm onu incitmiş olmasın yeter bana...
Bekleriz.

Böyle. Bu hisleri gün içinde belki bin kez yaşıyoum. Sürekli aynı duygular ve düşünceler yokluyor beni. Aynı cümleler, aynı kelimeler aynı sırayla tekrar ediyor zihnimde. Kimseye bir şey demiyorum. Bu akşam yazıyorum, içime sığmayanları buraya aktarıyorum ki biraz yer açılsın yenilerine.

İnsan her an, yeni bir acıya gebe...

1 yorum:

  1. "Acıda birleşmek" bu olsa gerek. Evlat acısıyla taa ciğerinden yanan bir anne olarak, evlat acısını tanıyanlar bana da tanıdık geliyor. Siz de tanıdık geldiniz bana, sanki daha önce defalarca dertleşmişiz, birbirimize anlatıp anlatıp ağlamışız gibi geliyor. Şu yazınızda anlattıklarınız mesela, bende böyle dökülmüş kaleme:
    http://asilmiran.blogspot.com.tr/2015/02/fotograf-kareleri.html

    Keşke ölmese hiç çocuklar da hiç bir anne bilmese bu acıyı. Ama Allah'tan geldi, Amenna..

    YanıtlaSil