3 Eylül 2017 Pazar

İyileşmek ve iyileştirmek

Bizden öncekilerin bizle ilişkileri nasıl olduysa, bizim de bizden sonrakilerle ilişkimiz aynı olacak. Bize karşı tutumlar nasılsa, bizim de tutumlarınız aynı olacak. 

Eğer bir şeylerin yanlış gittiğini farketmezsek. 


Farkındalığımız gelişir ve bu gidişata bir son verirsek, bu zinciri kırmış ve bu farkında olunmayan karanlığa son vermiş oluruz.


Peki bizden öncekilerin bizde bıraktıkları olumsuz etkileri ne yapacağız? 

Kimin ailesinde travmatik bir vak'a yok? 
Kimin ailesinde bilinçsiz ebeveyn tutumu yok? 
Kim pedagojik formasyonun kanatları altında büyüdü?


Affedici olmayı öğrenmekten başka çaremiz Yok.
Bizden öncekilerin bilinçsiz tutumlarını, farkında olmadan yaptıklarını affetmeyi öğreneceğiz.
Hoşgörmeyi, anlayışlı olmayı öğreneceğiz.
Nihayetinde hiçbir anne, baba, abla, abi ya da ebeveynliği üstlenmiş yetişkin, çoçuğunun kötülüğünü istemez. 
Siz deyin cehaletten, ben diyeyim düşüncesizlikten; bir takım sebeplerle yanlış davranmış olabilirler. Ama bunu bile isteye ya da kötü olalım diye yapmamışlardır.


Affedici olmamak bize bir şey kazandırmaz. Bakış açımızı bu şekilde değiştirmemek bizi sadece zehirler. İçine girdiğimiz çamur, sürekli Zihnimizde dönen olumsuz anılarla bataklığa dönüşür ve bu girdaptan çıkışımız gün be gün zorlaşır.


Bizim farkındalığımız ve süregelen yanlış düzene son verişimizin verimli olması da affedici olmaya bağlıdır.
Biz tedavi olup onarılacağız ki bizden sonrakilere sağlıklı bir davranış gösterebilelim.
Biz iyileşeceğiz ki, bizden sonrakileri iyi edelim.
Biz affedici olacağız ki, affetmeyi öğretebilelim.


Tecrübelerimden çıkarımımdır ki;

İnsanın hayatını cennete çevirmesi, affetmeyi öğrenmesiyle başlar.

Kin, içine girdiğin zindanın anahtarını kaybetmek gibidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder