4 Mart 2017 Cumartesi

Çocuk ve anne

Benim erken çocukluk dönemimde, henüz tek çocuktum ve annem de henüz çok gencecik bir kadındı. Uğraşacak benden başka bir şeyi de yoktu. Yaşı itibariyle enerjisi de yeterliydi demekki ki benle çok oyun oynardı. 
Mesela;
Bahçemizde kum yığını vardı bir köşede. Herhalde bir tadilattan kalmaydı. Annem o kumlardan ayırır, bana küçük bir tepecik oluşturur, altını da muntazam oyardı. Tünel olurdu o oyuk. Plastik bir oyuncağım vardı. Küçük bir şey. Böyle tren gibi ama arkasında römork gibi parçaları vardı. O tünelden o oyuncağı geçirmece oynardık. Çok severdim. 
Daha bir sürü oyun oynardı benle ama benim şimdi asıl anlatmak istediğim oyun şu. 
Bizim evin alt katında uzunca bir hol vardı. Bir ucunda ben dururdum bir ucunda annem. Annem gözlerini kapatır, kollarını açardı. Sonra bana "kucak kucak kucak" diye seslenirdi. Ben de kollarımı açıp anneme koşar sarılırdım. Çok hoşuma giderdi bu oyunu oynamak. 
Şimdi ben de oğlumla oynuyorum bu oyunu. Çok seviyorum. Annemin yerine geçtiğimi hissedip "vay be" diyorum o an içimden. Bir zamanlar o anne ben yavruydum, o bana kucak açardı. Şimdi benim bir yavrum var kucak açtığım. 
Hayat. 
Zaman geçiyor VE herkes böyle böyle sırasını savıyor. 
Ömür vefa ederse gün gelecek Yusuf benim yerime geçecek. Ve inşallah ben de onları izleyeceğim karşıdan, annemin bugün beni izlediği gibi. 
Öyle fiziksel hareket gerektiren oyunları annem kadar oynayacak enerjim Yok. Gerçekten yok. Hemen nefes nefese kalıyorum hemen dizlerimin bağı çözülecek gibi oluyor. Çok çabuk yoruluyorum. 
Annemin 3. Çocuğunun 5 yaşında olduğu yaştayım...

30aralık2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder