1 Ağustos 2017 Salı

duygusal zeka

İnsanların zeki çocuk peşinden koştuğu, evlatlarının üstün zekalarıyla kıvandığı, çocuğum zeki olsun herşeyi herkesten önce yapabilsin, en birinci olsun hep birinci olsun doktor olsun bilim adamı olsun bla bla bla ayh daral geldi bana yazarken neyse işte böyle bir dünyada ben zihin engelliler öğretmeniyim. 

Şimdi size uğraştığım aile vak'alarını (bizim alan sadece öğrenci hedefli ve odaklı her eğitim alanı gibi ama malesef mümkün olmuyor çocukların aile hayatlarına kayıtsız kalmamız) anlatsam ağlarsınız. 


Bazılarınız da tabi uçtukları yarış teyyaresinden bakıp ayyy der sonra önüne döner ve vitesi beşe alıp gazı kökler. bilemiyorum var böyle tipler mutlaka. 


İşte efendim, benim bu zor aileler içinde yaşayan; aslında yüksek olduğunda çok da işe yaramayan IQ puanı düşük ama düşüklüğünde dünyayı zindana çeviren EQ su yüksek çoçuklarım var. 


Geçtiğimiz günlerde sınıfta aylık "azim tablosu" tutmuştuk. Belirli bir sınırı geçen çocuklarımıza hamburger (özellikle bazılarının ulaşamadıkları bir şey bu) ısmarladık. Sınıfın en azimli öğrencisi adaşım Tuğba, ben yemeyeceğim diye tutturdu. Kızım neden yemiyorsun bir aydır bu günü bekliyorsun hadi ye şeklinde ısrarlarımız sonucu, " ben eve götürsem? yeğenlerimle yiycem onlar olmadan ben bir şey yemem" diye ayak diredi. 


6 tane yeğeni var evde! Hepsi minik minik. Tuğba bakıyor onlara günün büyük bölümünde. 


Kızım hangisine paylaştıracaksın? Onlar da büyüdüklerinde yiyecekler senin gibi falan diye gönlünü yaptık falan da oturdu düşüne düşüne yedi çocuk. 


İnanın bana hiç mübalağa etmeden, ekleme yapmadan hatta özetle anlattım mevzuyu. Güler misin ağlar mısın? Ben bir yorum yapmayacağım. Huzurlarınızda Yılın üstün duygusal zeka ödülünü veriyorum kendisine.


29mart'17

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder