1 Ağustos 2017 Salı

yavru

Kalemliği devirdi masanın üzerine. Sonra masaya dökülen kalemleri kollarıyla savurarak yerlere saçtı. Ciddi bir ifadeyle yüzüne baktım. Göz göze geldik.

 "Bu hiç hoşuma gitmedi, lütfen kalemlerini topla" dedim. 


Gülmeye başladı. Ben ifademi bozmadım. 

Cümlemi tekrar ettim. Ama toplamadı. Her seferinde kendini zorlar bir tepkiyle ıııh diye bağırdı. Yüzünde korku kızgınlık ya da bir mana Yok ıııh derken. Dolayısıyla ne söylemek istediğini anlamıyorum.

 "Kek" dedi. 

 "Kekimiz yok ama yapabiliriz, hadi topla kalemlerini gidip kek yapalım" dedim. 

Önce avucuna bir sürü kalem topladı sonra kalemliğe koyacak gibi oldu ama vazgeçti. 

Aldım kucağıma oturttum. nasıl yapması gerektiğini gösterdim.
Çok çirkin görünüyor dağınık olunca, toplayalım güzel olsun falan diye de anlatıyorum bir taraftan da. Topladım, Yusuf'u bıraktım VE anında bir daha döktü-saçtı. 
Yine ifadesiz ama kararlı bir şekilde baktım yüzüne. 
Sadece model olayım, hiç konuşmadan yapayım görsün diye düşünerek sessizce toplamayı tekrar ettim ve topladım. 
Ama o yine aynı şeyi yaptı. Bunu yaparken müthiş zevk aldığını gözlemledim. 
Yerlere baktım ki her yer kalem ucu kırıntısı. 
Süpürmeyeceğim, kalsın böyle tozlu tozlu diye içimden geçirirken, içimdeki ikinci bir ses gülmeye başladı ve "Hadi temizleme de göreyim, bal gibi de temizleyeceksin, paşa paşa yapacaksın" dedi. .
Pes ettim kalktım oturdum karşıdan izlemeye başladım Yusuf'u. 

Elinden metal helikopteri düşürdü oynarken ve bana baktı. İlk iki-üç saniye müthiş masumdu bakışı. Biraz da mahçup. Sonra ben tebessüm edecek gibi olunca ağzını burnunu yedirecek bir sevimlilikle sırıtmaya, dişlerini gösterip burnunu buruşturmaya başladı. Ben de o şekilde gülünce rahatladı VE anneeeemmmm diyerek kucağıma atladı. Sonra tabi benim ağzımı yırtmak, burnumda üçüncü bir delik açmak, gözlerimi oymak gibi yöntemlerle suratımı sevdi. 


Ben onu biraz sevdim falan derken de uykuya yenik düştü


7 şubat'17

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder