1 Ağustos 2017 Salı

rıhtımdan el sallıyorum

Öğrenciyken süper bir ekiptik. yurdun yangın merdiveninde oturur; sabahtan akşama, akşamdan sabaha çekirdek çitler gazoz içerdik.
 O yangın merdiveni bizimdi. Başka gelen giden teşebbüs eden yoktu. 
Ne güzel günlerdi. 
Güzeldi ama o keyif de, o dostluklar da o merdivende kaldı. 
Yahya Kemal Beyatlı'nın Sessiz Gemi şiirinde bahsini ettiği rıhtımda kalanlar gibi hissediyorum kendimi. 
Tamam önce ben mezun olmuştum ama yine de kendimi o rıhtımda kalan gibi hissediyorum. 
Ben görüşeceğiz ümidiyle ayrıldıktan sonra öğrendim ki o ekip hiç Yanyana gelmemiş. Yani asıl terkeden ben olmamıştım... 
hayat vefasız, insana ne kalmış? 
Ömür vefasız. 
"Benim" dediğimiz beden bile vefasız. 
Neyse. İnsan özlüyor bir an, sonra bakıyor ki geri gelmeyecek, vazgeçiyor özlemekten. 
Kavuşulabilecek şeyleri özlerim ben. 
İki Cihan'ı bir araya getirsem kavuşamayacağım şeyleri özlemekten çoktan vazgeçtim.

29/07/2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder